fetih 2032
hayal hikayem
Her insan hayatını hayalleri üzerine inşa eder, dünyamıza ve yaşayışımıza yön veren hayallerimizdir. Her insanın bir hayat ve hayal hikâyesi vardır. Dünya bugün ki gelişimini hayal kuran ve hayallerini gerçekleştirmek için mücadele eden insanlar sayesinde kazanmıştır. Bir insan bir hayali ile tüm dünyayı değiştirebilmekte ve milyonlarca insanın kaderine etki edebilmektedir. Dedim ya herkesin bir hayal hikâyesi vardır diye işte benim hayal hikâyemde 17 yaşımda henüz dünyada olmayan torunlarıma mektup yazarak başladı, Yaşım küçüktü belki ama hayallerim dünyayı içine alacak kadar büyüktü, ben bu dünyaya bir şeyler yapmaya gelmiştim, ama neydi, o gün açıkçası bilmiyordum, ama bugün biliyorum ben bu dünyaya Rabbime sadık ve layık bir kul olmak için gelmiştim ve hayallerim hep onun rızasını kazanmak içindi. Hayallerimin her bir basamağında onun rızası kazanmak için mücadele etmek vardı. Hani kendini bilen Rabbini bilir derler ya işte benimde en büyük hayalim kendimi bilmek olmuştu, insan hayata ilk önce kendini bilerek başlamalıydı ve bu dünyaya niye ve niçin geldim diye kendini sorgulamalıydı.
Dünyada yaşayan her bir birey inandığı değerler uğruna mücadele etmeli ve en iyisini yapabilmek için var gücüyle çalışmalıdır. Her insan dünyaya bir görev ve amaç doğrultusunda gelmiştir. Hiçbir şey sebepsiz ve gayesiz yaratılmamıştır. Kimi insanlar bunun farkında olarak yaşarlar, kimileri ise farkında olmadan amaçsız ve gayesiz yaşarlar. İşte bende bu dünyada bir amaç ve gaye doğrultusunda yaşamaya çalışanlardanım. En büyük arzum benden sonra gelecek nesillerime güzel bir miras bırakabilmektir. Son nefesimi vereceğim anın hayalini kuran ve o son nefeste Rabbimin Huzuruna onun rızasını ve sevgisini kazanmış bir kul olarak çıkabilme gayreti ile yanıp tutuşan aciz bir kulum.
Bu kul 25.07.1982 yılında, İstanbul’un Bakırköy semtinde Karadenizli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Tarihten gelen soyu ise Oğuz soyu olup, ilk Türk boylarından olan Oğuzların, Üçok boyunun Gök-Han kolundan Karadeniz’e göç etmiş bulunan Çepni boyunun bugünkü temsilcisidir. Ferdi Yılmaz ilk ve orta öğrenimini İstanbul’un çeşitli semtlerinde ayrı ayrı okullarda okudu. Lise eğitimini ise şuan da ikamet etmiş olduğu Büyükçekmece’de tamamladı. Hayatın vermiş olduğu sorumluluklardan dolayı genç yaşında ticarete atıldı ve ticarette de hayallerinin birçoğunda başarılı oldu. Turizm, inşaat ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösterdi. Hayallerinin ve inancının yüksek olması sebebi ile hep yapılmayanı yapmaya ve farklı işlere imza atabileceği projeler geliştirmeye çalıştı. İşte bu kitapta okumuş ve görmüş olduğunuz Tac-ı İstanbul projesi, farklı ve çılgın projelerinden bir tanesidir. Osmanlıya ve Türklüğe olan hayranlığından dolayı ve kendi soyunun uzun bir zaman Oğuz ve çepni soyu olduğunu bilmeden, Osmanlı imparatorluğu ve Türklerin kaderinin şifrelerini Yüce Allah’ın takdiri ile çözdü ve bu kitap çalışmaları aşamasında kendi soyunun ilk Türk boylarından olduğunu öğrendi ve Türklerin kaderini anlatan Kutsal Şehir İstanbul ve 29 mucizesi kitabını Yüce Allah’ın takdiri ile 29 yaşında yazmaya muktedir oldu.
Ferdi Yılmaz gelecek tarihlerde de birçok yeni proje ve keşifle sizlerin huzuruna çıkmayı hayal etmekte ve Yüce Allah’ın izni ile gelecek nesillere güzel miraslar bırakabilmek için mücadelesine durmadan ve Yılmadan devam etmektedir.
Unutmayın ki...
Hayallerin Başladığı Yerde Zafer İçin Geri Sayımda Başlamıştır.
29
ayettir
Fatih sultan mehmet ve recep tayyip erdoğan‘ın
inanılmaz kader bağı
flash tv 29 mucizesi haber
29 mucizesi
29 mucizesi
BASIN TOPLANTISI 1
29 mucizesi
29 mucizesi
BASIN TOPLANTISI 2